Selçuklu Kervansarayları Denizli - Doğubayazıt Güzergâhı

2013

Denizli - Doğubayazıt Güzergahında yer alan Selçuklu dönemine ait önemli han ve kervansaraylar korunmaya değer kültürel varlıklar olarak 2000 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesine dahil edilmiştir.

Orta Asya’daki göçebe Türk boylarının geleneksel yaşam biçiminden esinlenerek Selçuklu Dönemi kültür ve mimarisinde önemli bir yer tutmuş olan kervansaraylar ve hanlar en çok bu dönemde çeşitlenmiş ve Anadolu mimarisini de etkilemiştir. Ülkemizin sınırları dışında Asya’ya da uzanan bu güzergah üzerinde yer alan kervansaray ve hanlar Denizli-Doğubayazıt kervan yolu örneklenerek UNESCO Dünya Miras Listesi’ne aday gösterilmektedir.



Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri

2013

Cenevizliler, 11. ve 15. yüzyıllar arasında Akdeniz, Karadeniz, Atlantik Okyanusu ve Kuzey Avrupa’da ticaret kolonileri kurmuş ve kıyılarda kaleler inşa etmiş veya eski kale kalıntılarını onarıp kullanmışlardır. Tarih boyunca önemli ticaret yollarının kavşağında yer almış Anadolu kıyılarında da Cenevizlilerin bir dönem kullandığı birçok yerleşim bulunmaktadır.

2013 yılında Dünya Miras Geçici Listemize dahil edilen “Ceneviz Ticaret Yolu’nda Akdeniz’den Karadeniz’e Kadar Kale ve Surlu Yerleşimleri” seri adaylık dosyamıza 2020 yılında Çeşme Kalesi ile Güvercinada Kalesi ve Kuşadası Şehir Surları eklenmiştir.



Tuz Gölü Özel Çevre Koruma Alanı

2013

Ankara, Konya ve Aksaray illeri ile çevrili olan Tuz Gölü, Van Gölü’nden sonra Türkiye’nin yüzölçümü bakımından ikinci büyük gölüdür. Yer altı sularıyla beslenen Tuz Gölü, kapalı bir havza olan Konya Havzası’nda yer almaktadır. Ortalama derinliği bir metre civarında olan Tuz Gölü, Doğuda Kızılırmak, Güneyde Obruk, Batı’da Cihanbeyli ve Kuzeyde Haymana Platoları ile çevrilidir. Gölün bulunduğu bölge, Türkiye’nin en az yağış alan bölgesidir.

İlkbaharda gölün genişliği 164.200 hektara ulaşırken yaz aylarında göl yüzeyinde oluşan yaklaşık 30 santimetrelik tuz tabakası, bölgedeki aşırı buharlaşmanın bir kanıtıdır. Türkiye’nin tuz ihtiyacının yüzde 70’i Tuz Gölü’nden sağlanmaktadır.



Anadolu Selçuklu Medreseleri

Erzurum, Sivas, Kayseri, Konya ve Kırşehir / 2014

Anadolu Selçuklu Medreseleri, 2014 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne kaydedilmiştir. 12. ve 13. yüzyılda Anadolu Selçuklu Devleti Dönemi’nde inşa edilmiş olan Anadolu Selçuklu Medreseleri, zarif taş işçiliği, mimari özellikleri ve Anadolu’ya has süsleme şemalarıyla dikkat çekmektedir.

Türk-İslam Sanatı’nda ayrı bir yere sahip olan “Anadolu Selçuklu Medreseleri” adlı UNESCO Dünya Miras Geçici Liste Adaylık Dosyası, Konya, Erzurum, Sivas, Kayseri ve Kırşehir illerinde bulunana Anadolu Selçuklu Devleti Dönemi’nde inşa edilmiş olan Anadolu Selçuklu Medreselerini kapsar. Konya’daki İnce Minareli Medrese ve Karatay Medresesi korunmaya değer kültürel değerler olarak önerilmiştir.



Dağlık Frigya Vadisi

Kütahya, Afyon ve Eskişehir / 2015

Hititlerden sonra Demir Çağı'nda Anadolu'daki egemen güçlerden biri olan Friglerin 11. yüzyılın ortalarında Boğazlar üzerinden Anadolu'ya geldikleri sanılmaktadır. M.Ö. 8. yüzyılın ortalarında merkezi Ankara yakınlarındaki Gordion (Yassıhöyük-Polatlı) olan bir krallık kurmuşlardır. Burada yapılan kazılarda Frig uygarlığına ait pek çok bilgi ve bulgu elde edilmiştir.

Seramikte kendilerine özgü bir üslup geliştirmişlerdir. Geometrik desen ve stilize hayvan motiferi ile süslü bu eserler daha sonraki bir çok kültüre de örnek olmuştur. Özellikle tahta ve maden işçiliğinde ustalaşmışlardır. Tapınak yapılarının da dış cephelerinin, renkli kabartmalarla süslü seramik levhalarla kaplandığı anlaşılmıştır. Frig tapınak mimarisini yansıtan Kaya Anıtları onlardan günümüze ulaşan en önemli eserlerdir.



Anadolu’daki Ahşap Tavanlı ve Ahşap Destekli Camiler

Konya, Kastamonu, Eskişehir, Afyonkarahisar, Ankara / 2018

Mimari malzeme olarak genellikle kesme taşın kullanıldığı Anadolu-Türk mimarisinde, ahşap tavanlı olan ve bu tavanın ahşap desteklerle taşındığı camiler, özel bir yapı grubunu oluşturmaktadır. 13. ve 14. yüzyılda özellikle Anadolu’nun iç ve batı bölgelerinde inşa edilen bu yapılardaki ahşap kullanımı, Türklerin Orta Asya ve Horasan bölgesindeki mimari üslubunu hatırlatmaktadır.

Konya’nın Beyşehir ilçesindeki Eşrefoğlu Camii, Kastamonu’nun Kasaba Köyü’ndeki Mahmut Bey Camii, Eskişehir’in Sivrihisar ilçesindeki Ulu Cami, Afyonkarahisar’daki Ulu Cami ile Ankara’daki Arslanhane Camii, “Anadolu’daki Ahşap Tavanlı ve Ahşap Destekli Camiler”in en üstün örnekleridir.